İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İnsanlarla iyi geçin ki kardeşliklerinden istifade edesin. Onlara güler yüz göster ki kinleri ölsün." ((Gureru'l-Hikem) 5129).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İnsanlarla iyi geçin ki zararlarından güvende olasın ve hilelerinden salim kalasın." (a.g.e. 5128).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Din ve dünya selameti insanlarla iyi geçinmektedir." (a.g.e. 5610).
İmam Ali (a.s) yine şöyle buyurmuştur: "Düşmanlarla iyi geçinmek savaşlarından güvende kılar." (a.g.e. 8539).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Kureyş'ten bir grup insanlarla çok az iyi geçindiler ve bu yüzden de Kureyş'ten atıldılar. Oysa Allah'a yemin olsun ki aile açısından kötü değillerdi. Kureyş'ten olmayan bir grup ise insanlarla iyi geçindiler ve neticede (bu) yüce hanedana katıldılar."
Daha sonra şöyle buyurdu: "Her kim halktan elini çekerse şüphesiz onlardan bir el çekilmiştir. Ama insanlar ondan birçok el çekmiş olur." (el-Hisal, 17/60).
İyi geçinmekle ıslah olmayan kimsenin akıbeti hususunda İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Güzel geçinmekle ıslah olmayan kimseyi kötü mükafat ıslah eder." 8 Gurer'ul-Hikem, 8202).
İmam Ali (a.s) ashabını kınadığı bir konuşmasında şöyle buyurmuştur: "Daha ne (zamana) kadar sırtları ağır yükler altında ezilmiş genç develerle veya bir yanı dikilse öbür yanı sökülen ve sürekli yırtılan eski elbiselerle idare edildiği gibi sizi idare edeceğim? Ben sizleri ıslah edecek ve eğriliğinizi düzeltecek şeyi biliyorum. Ama Allah'a and olsun ki, nefsimi fesada-bozgunluğa düşürmek pahasına sizi ıslah etmeyi (uygun) görmüyorum." (Nehc'ul-Belağa, 69. Hutbe).
İmam Ali (a.s) yaralandığı günün seher vakti yaptığı konuşmasında şöyle buyurmuştur: "Oturmuştum, uyku bastırdı, gözlerim kapandı. Aniden Resûlullah'ı (s.a.a) gördüm. Dedim ki: 'Ya Resûlallah! Ümmetinden ne eğrilikler ne düşmanlıklar gördüm!' Resûlullah (s.a.a.), 'Onlara beddua et' diye buyurdu. 'Allah onlardan daha hayırlısını bana versin ve benden daha kötüsünü onlara musallat kılsın' dedim." (a.g.e. 70). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).