Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Sıcak havada oruç tutmak cihattır." (Bihar, s.257/40).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "En üstün cihad sıcak havada oruç tutmaktır." (a.g.e, 96/256/38).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim sıcak bir günde Aziz ve Celil olan Allah için oruç tutarsa; Allah, yüzünü okşasın ve müjdelesin diye kendisine bin melek tayin eder. İftar edince de Allah şöyle buyurur: Senin kokun ve ruhun ne de güzeldir. Ey meleklerim! Şahit olunuz ki Ben onu bağışladım" (el-Kafi, 4/65/17).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Allah için açlık ve susuzluk çeken kimseye ne mutlu!" (Vesail'uş Şia, 7/299/2).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Rüzgârın getirdiği ganimet kış orucudur." (Bihar, 96/257/40).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Kış mü'minin baharıdır. Geceleri uzundur, mü'min ibadet için gece yarısı ondan yardım alır. Gündüzleri de kısadır, oruç tutmak için ondan yardım alır." (Mean'il Ahbar, 228/1).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her ay üç gün oruç tutmak, ayın ortasındaki Çarşamba günü, ilk Perşembe günü ve son Perşembe günü Şaban ayının orucu, göğsün vesveselerini ve kalbin ıstıraplarını ortadan kaldırır." (el-Hisal, 612/10).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim her ay üç gün oruç tutarsa, tüm ömründe oruç tutmuş gibidir. Zira Aziz ve Celil olan Allah şöyle buyurmuştur: Her kim iyilik ederse, kendisine on katı vardır." (Deaim'ul İslam, 1/283).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her ay üç gün oruç tutmak ve Ramazan ayından Ramazan ayına kadar oruç tutmak bir ömrün oruç ve iftarı sayılmaktadır." (Kenz'ul Ummal, 23673).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim göğsünden birçok vesveselerin gitmesini isterse sabır ayında (Ramazan ayında) ve her ay üç gün oruç tutsun." (Bihar, 97/108/48).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Sabır ayının (Ramazan) orucu ve her ay üç gün oruç tutmak göğsün vesveselerini ortadan kaldırır." (Kenz'ul Ummal, 23675).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah Resûlü (s.a.a) bi'setinin başlangıcında öyle bir oruç tutuyordu ki hakkında, 'Artık orucu terk etmeyecek' diyorlardı. Ama bir müddet sonra orucu öyle bir terk ediyordu ki 'artık oruç tutmayacak' diyorlardı. Bir müddet sonra günaşırı oruç tutmaya başladı ve bu sünnet Davud'un (a.s) orucudur. Bir müddet sonra bunu da bıraktı ve her ayın ilk üç gününde oruç tuttu. Sonra bu metoddan da el çekti ve on günde bir oruç tutmaya başladı. İlk Perşembe ve son Perşembe günü ve ayın ortasındaki Çarşamba günü… Ve dünyadan göçünceye kadar bu sünnet üzere amel etti." (el-Kafi, 4/90/2). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).