Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim âşık olur da iffetini korur ve bu hal üzere ölürse şehit olarak ölmüştür."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim âşık olur, aşkını gizler, iffetli davranır ve bu hal üzere ölürse şehittir."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim âşık olur, aşkını gizler iffetli davranır ve sabrederse Allah onu bağışlar ve cennete koyar."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah yolunda şehit olan mücahidin ecri, gücü yettiği halde iffetten ayrılmayan kimseden daha büyük değildir."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil olan Allah şöyle buyurmuştur: Kuluma Benimle meşgul olma haleti galip gelince lezzet ve isteğini Beni hatırlamada karar kılarım. İstek ve lezzetini Beni hatırlamada karar kılınca da Bana âşık olur ve Ben de ona âşık olurum. Birbirimize de âşık olunca da Benimle onun arasındaki perdeleri kaldırırım ve onu (cemal ve celalimi görmeyi) canına musallat kılarım. Öyle ki insanlar unutkanlık ve hataya duçar olunca o asla hata ve unutkanlığa duçar olmaz."
Kur'an'da şöyle buyurulur: "Küfredenlere, gönüllerindeki cahiliye çağının asabiyet ateşini ateşlendirdiklerinde, Allah, Resûlü'ne ve mü'minlere huzur indirdi; onların takva sözünü tutmalarını sağladı. Onlar, bu söze layık ve ehil kimselerdi. Allah her şeyi bilmektedir." (Bak. Meryem, 73, 81; Müminun, 33, 34; Şuara, 111; Zuhruf, 52, 53; Hucurat, 14).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim bağnazlık ederse veya kendisi için bağnazlık edilirse iman halkasını boynundan çıkarmış olur." Başka bir rivayette ise şöyle yer almıştır: "İslam halkasını boynundan çıkarmış olur."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kimin kalbinde hardal tanesi kadar taassup olursa kıyamet günü Allah onu cahiliye Araplarıyla haşreder."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim taassup gösterirse Aziz ve Celil olan Allah, başına ateşten bir mendil sarar."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim asabiyete (bağnazlığa, yersiz tutuculuğa) davet ederse bizden değildir. Asabiyet yolunda savaşırsa bizden değildir ve asabiyet üzere ölen kimse bizden değildir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah altı gruba altı haslet sebebiyle azap eder: Arab'a (ırkçı ve cahili) asabiyet sebebiyle..."
İmam Ali (a.s), Malik Eşter'e yazdığı mektubunda şöyle buyurmuştur: "Öfkeni yen, kendine sahip ol, kimseye el kaldırma, kötü söz söyleme."
İmam Seccad (a.s) kendisine taassup hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: "Sahibinin kendisi sebebiyle günahkâr olduğu taassup; insanın kavminin kötülerini diğer kavimlerin iyilerinden daha hayırlı görmesidir. İnsanın kendi halkını ve kavmini sevmesi bağnazlık değildir. Kavmine zulüm üzere sadece bağnazlıktan dolayı yardım etmesidir." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).