HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 13 ARALIK 2024, CUMA

10 bin Lira alabilecekken 2324 tl ile yetinmek trajikomik

Gelecek yıl için belirlenen 2 bin 324 TL asgari ücretle geçen yıla göre işçinin cebine 304 TL daha fazla gireceğini, işverene maliyetin ise 452 TL artacağına dikkat çeken Bağımsız Türkiye Partisi Karabük İl Başkanı Recep Özcan, 2020'de yapılacak zamlarla işçinin alım gücünün daha da gerileyeceğini açıkladı
30.12.2019 00:00
10 bin Lira alabilecekken 2324 tl ile yetinmek trajikomik
10 bin Lira alabilecekken 2324 tl ile yetinmek trajikomik
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda 2020 yılı için net asgari ücret 2 bin 324 lira 70 kuruş olarak belirlendi.
BTP Karabük İl Başkanı Recep Özcan konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "BTP iktidarında Asgari ücret 10 bin TL olacak. Ancak bunun 8 bin TL'sini devlet verecek, işverenin maiyeti artmayacaktır" ifadeleri kullanıldı. 2020'de geçerli olacak asgari ücretin 2 bin 324 TL olarak açıklandığını ifade eden BTP İl Başkanı Recep Özcan, şunları kaydetti: "Yoksulluk sınırının 6 bin 850 TL olduğu ülkemizde asgari ücretliler yoksulluk sınırının üçte biri kadar bir gelir ile geçinmeye çalışacak. İşin garip tarafı ise, işçi temsilcisi olarak masaya oturan sendikaların istediği, 2 bin 578 TL'lik rakam da çalışanları yoksulluktan kurtaracak bir miktar değil. Açıklanan Asgari ücretin işverene maliyeti ise 3 bin 458 TL'ye ulaşıyor. İşveren, bunun bin 134 TL'sini devlete vergi ve sigorta primi olarak ödeyecek, 2 bin 324 TL'sini ise işçiye ödeyecektir. Yani bir önceki yıla göre işçinin eline geçen net miktar 304 TL artarken, işverenin maliyeti ise 452 TL artmıştır.

Zamlar kaçınılmaz…

Aslında işverenin maliyetinin arttığı oranda mal ve hizmetin maliyeti de artacak, işveren bu maliyeti ürettiği mal ve hizmete de yansıtacaktır. Bu tabloda asgari ücretlinin gerçek anlamada alım gücü artmayacak, hatta daha da düşecektir. Hükümetin rakamlar ile oynayarak alım gücünün arttığını ifade etmesi de gerçeği yansıtmamaktadır.

Bu sonuç milletin eseridir

Ancak ve maalesef bu sonucu milletimiz istemiştir. Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar 'ın sık sık dile getirdiği gibi, bugün BTP İktidarda olsaydı asgari ücret 10.000 TL olacaktı. Hem de işverene yük olmadan bu artış gerçekleşecek ve çalışanın alım gücü gerçek anlamda yükselecekti. Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş'a ait Milli Ekonomi Modeli uygulandığında, bugünün şartlarında asgari ücretin 2 bin TL'sini işveren ödemeye devam edecek 8 bin TL'sini ise devlet ödeyecektir. Bu sistemde işverenin maliyeti artmadığı için mal ve hizmet pahalanmayacak ve çalışanın alım gücü de gerçek anlamda artmış olacaktır.

Türk işçisi 10 bin TL'yi hak ediyor

Aslında Türkiye'de haftada 45 saat çalışan bir işçinin yaptığı üretimin karşılığı en az 10 bin TL'dir. Ancak mevcut liberal kapitalist soygun sitemi ile bunun 2 bin TL'si asgari ücretlinin eline, 8 bin TL'si küresel şirketlerin cebine girmektedir. Çünkü kurulan sistem gereği, herkes paranın başında oturan küresel şirketlere çalışmakta, onlara faiz ödemektedir. Bugün tüm dünya devletleri borçludur. Toplam borç miktarı yaklaşık 64 trilyon ABD dolarına ulaşmıştır. Devletler borçlu, şirketler borçlu, halk da borçlu… Aslında para; üzerinde devletin mührünü taşıyan kâğıttır. O kâğıdın gerçek değeri ise, karşılığında üretilen mal ve hizmettir. Mevcut sistemde mal ve hizmeti biz üretiyoruz, ancak karşılığı olan parayı başkaları basıp bize borç veriyor. Bu yolla emek ve üretimimiz, parayı elinde tutan global şirketlere transfer olmaktadır. Bu sömürü sistemi nedeniyle Türkiye'nin dış borcu 455 milyar dolar, iç borcu ise yaklaşık 1 trilyon TL olmuştur. Yine Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre 2020'de toplam 352 milyar TL borç ödemesi yapılacaktır. Milletimiz çalışıp devlete ödüyor, devlet de paranın başında oturan bu küresel şirketlere ödüyor. Sadece küresel şirketlere her yıl ödediğimiz parayı milletimize versek millet abad olur.

Tercih milletindir

Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli uygulanır, ilk kez bu modelde tanımlanan 'Milli Para' tezi devreye girerse, -karşılığı kendi emek ve üretimimiz olan gerçek milli paralardan bahsediyoruz. Şimdi olduğu gibi karşılığı borç olan tercüme para değil- dışarıya giden 8 bin TL kendi işçimizin cebine girer. Kimsenin sırtına yük binmeden asgari ücretli 10 bin TL alır. Bu iş hiç de zor değil. Kaldı ki Milli Ekonomi Modeli uygulandığında; tarım ve hayvancılık başta olmak üzere, yeraltı kaynaklarımız, enerji kaynaklarımız gibi birçok kaynak devreye girecek, ülkenin gayri safi milli hâsılası çok daha büyüyecek, yani kazancı çok daha artacaktır. Ayrıca Milli Ekonomi Modeli'nde tüketimin kendisi kaynaktır. Yani siz ihtiyacı olan insanların cebine para koyarsanız, o harcamalar piyasayı canlandırır. Piyasada işlem hacmi artar herkes ile birlikte devlet de kazanır. Milletimiz, mevcut sistemi devam ettirmeye talip partilerden hangisini tercih ederse etsin, alın terinin karşılığını alması mümkün değildir. Hakikat ortadadır. Tercih ise milletindir. Millet, ya şimdiye kadar olduğu gibi yoksulluğa talim edecek ya da BTP'yi iktidara taşıyarak insanca yaşayacaktır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--

logo

   E-posta: bilgi(@)karabukilkhaber.com
Tüm hakları Karabük İlk haber adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr