İmam Zeyn'ul Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz doğuda ve batıda, denizde ve karada, çölde ve dağda, Allah'ın velilerinden bir velinin veya Allah'ın hakkını bilen kimsenin nezdinde güneşin üzerine doğduğu her şey bir gölgenin hareketi gibidir." (el-Bihar, 78/306/1).
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Dünyayı konakladığın ve sonra terk ettiğin bir konak, rüya âleminde gördüğün ve uyandığında kendisinden hiçbir eser görmediğin bir mal gibi gör. Ben bunu sana örnek olarak söyledim. Zira dünya akıl ve ilim sahibi kimseler nezdinde bir gölgenin hareketi gibidir." (Kafi, 2/133/16).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz akıllı kimselerin gözünde dünya bir gölgenin hareketi gibidir; henüz yayılmadan toplanır ve uzamadan kısalır." (el-Bihar, 73/119/110).
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Dünya alimler nezdinde bir gölge gibidir." (a.g.e. s. 126/123).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Aldananları aldatan şeyler sizi de aldatmasın. O, belli bir zamanda devam edecek olan, uzun bir gölgedir." (Nehc'ul-Belağa, 89. Hutbe).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Dünya bir bulut gölgesi ve insanın uykuda gördüğü bir rüya gibidir." (Gurer'ul-Hikem, 1960).
İmam Kâzım (a.s) şöyle buyurmuştur: "Lokman oğluna şöyle buyurmuştur: Şüphesiz dünya derin bir denizdir. Birçok insan bu denizde boğulmuştur. O halde bu denizdeki gemi ilahi takva olmalıdır. Yatağı iman, yelkeni tevekkül, kaptanı akıl, kılavuzu ilim ve dümeni sabır olmalıdır." (Kafi, 1/16/12).
Evzai şöyle diyor: "Lokman Hekim, şehrinden çıkarak Musul'un köylerinden Kumas adındaki bir köye vardı. Orada tahammülü bitince kapıları kapattı. Çocuğuna seslendi, ona öğüt verdi ve şöyle dedi:
Ey oğulcağızım! Dünya derin bir denizdir. İçinde birçok insan helak olmuştur. O halde dünyanın işinden azık edin ve içi ilahi takva olan bir gemi hazırla. Sonra bu gemiye bin ki kurtuluşa eresin.
Gerçi yine de kurtulmayacağından korkuyorum. Oğulcağızım! O gemi imandır, yelkeni tevekkül, dümeni sabır, kürekleri ise oruç, namaz ve zekâttır. Oğulcağızım her kim gemi olmaksızın denize açılırsa boğulur." (el-Bihar, s.427/22). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
