Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın sosyal medyada kendisini takip eden ve görüşmek isteyen sevenleriyle üçüncü buluşması Trabzon'da gerçekleştirildi.
Trabzon'da bir otelde organize edilen coşkulu programda BTP kurmayları ve BTP'li belediye başkan adayları da birer selamlama konuşması yaptı. Programın kapanışında ise Prof. Dr. Haydar Baş misafirlere hitap etti.
15 Mart Cuma günü Yeni Zelanda'da yaşanan kanlı terör saldırısını kınayarak konuşmasına başlayan Prof. Dr. Baş, "Yeni Zelanda'da ölen kardeşlerimize Cenab-ı Hak'tan (c.c.) rahmet, yakınlarına sabır niyaz ediyorum" dedi.
Konuşmasında Türkiye'de yaşanan ihtilafların temelindeki nedenlere açıklık getiren Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'de içinden çıkılması en zor olan konuyu ele aldığına vurgu yaptı. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şunları söyledi:
"Türkiye'de senelerden beri Alevi-Sünni kavgası var. Alevilerin kapıları işaretleniyor, o zavallı insanlar korku içinde yaşıyordu. Çorum ve Maraş olaylarını biliyorsunuz. Elimizi vicdanımıza koyup cevaplayalım, kim suçluydu burada? Yani bu olayları organize eden insanlar suçsuz olabilir mi? Hiçbir Alevinin suçu yoktur bu olaylarda. Ben bu en zor konuyu topluma anlatıp barıştırmak için yola çıktım. Her gün yüzlerce insan birbirini kırıp dökerken, dikkat ederseniz artık, 'bu Alevidir, bu Caferidir, bu Şiidir' sözünü duymuyorsunuz. Çünkü Ehl-i Beyt konusunu gündem ettim. 'Eğer bir ve beraber olacaksak gelin Ehl-i Beyt'te beraber olalım' dedim. Ben Alevilik konusunu ele aldıktan sonra geldiler bana teşekkür ettiler. 'Hocam senden sonra biz Aleviyiz deme hakkına eriştik' dediler. Alevi kimdir? Alevi Hz. Ali'yi sevenlerdir. Hz. Ali kimdir? Peygamber Efendimizin amcasının oğlu, özbeöz damadıdır. Peygamber Efendimizin 'canım' dediği, 'ruhum' dediği çok sevdiği kızı Hz. Fatıma'nın eşidir."
Ehl-i Beyt'i sevmek farzdır
Konuşmasında Ehl-i Beyt'le ilgili ayetleri de ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş,
"Bakınız ayette, 'Yüce Allah ancak ve ancak siz Ehl-i Beyt'ten her türlü pisliği gidermek ve sizi tertemiz yapmak ister' (Ahzap Suresi 33) buyruluyor. Allah'ın tertemiz kulları kim? Ehl-i Beyt'tir. Bunlar kimdir? Peygamber Aleyhisselam, Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin. Bunları kabul ettin mi, tertemiz bir adam oldun demektir. İşte bu paydada biz ümmeti Muhammedi barıştırdık, buluşturduk. Bir başka ayeti kerimede ise şöyle buyruluyor: "De ki, ben bu peygamberliğimi tebliğe karşılık sizden Ehl-i Beytime sevgiden başka hiçbir ücret istemiyorum." (Şura Suresi 23) Yani Allah'ın bizden istediği Ehl-i Beyti sevmemizdir. Bunu yaptığımız zaman da vazifemizi yerine getirmiş olacağız. Zaten bu yola girdiğimizde ne Şii, ne Alevi ne Sünni diye bir dava kalmıyor. Herkes Allah'a şükrediyor, ne kadar güzel diyor" ifadelerini kullandı.
Yanlışlara karşı birlik olunmalı
Konuşmasında birlik ve beraberliğin ülkemiz için ne denli önemli olduğuna ayrı bir vurgu yapan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş,
"Toplumu saptırmak ve bölmek amacıyla çok ciddi yanlışlar yapıldı. Bu yanlışlar sadece geçmişte değil, bugün de yapılıyor. El ele verip bu yanlışları yok etmeye karar vermemiz lazım. Arkadaşlar, toplumu saptıran ve bölen bu yanlışları birlikte yok edeceğiz. Bunun için bir ve beraber olmamız şarttır. Hepimizin yanlışı, noksanı olabilir, ama bir ve beraber olursak bütün bu noksanlar ortadan kalkar" dedi.
Ben kimseden oy dilenmiyorum
Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarının çok güçlü ve yetkin olduğunu ve Türkiye'nin tüm sorunlarını 6 ayda çözebileceklerini dile getiren BTP Genel başkanı Prof. Dr. Baş,
"Ben çok güçlü bir ilim adamıyım. Kadrom da çok güçlü. Dünyada bir insanın ancak bir tezi olur. Benim hayatıma bakın her şeyim bir tezdir, kuraldır. Uluslararası Biyografi Enstitüsü bu fakiri şark dünyasının temsilcisi yapmıştır. Yani ben dünya çapında bir adamım. Ben kimseden oy dilenmiyorum. Eğer milletim benden kendisini kurtarmamı isterse, bunu yaparım. Benim görevim milletimi kurtarmaktır, dilenmek değil" dedi.
Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu:
"Türkiye batmış bir vaziyette. 6 ayda bu ülkeyi kurtarmazsam namerdim. 60 sene de kalsalar bunlar hiçbir şey yapamazlar. Çünkü bilgileri sıfırdır. Bu işi bilen benim. Bir başka adam biliyorsa, lütfen çıksın hodri meydan. Ben buradayım. Akçaabat'ın Sarıtaş mahallesinde oturuyorum. 'Ben de varım' diyen varsa, gelsin tartışalım. Dünyada hiç kimse bilmiyor. Bu fakir biliyor. Bütün iktisat ilim adamları 'bu işim ilmi Haydar Hocadadır, başkasında değil' diyorlar. Şimdi ben dünyaya kendimi kabul ettirdim, soruyorum Türkiye neden bizi kabul etmiyor?"