23 Nisan'da İstanbul'da düzenlenen 'Milli Egemenlik ve Atatürk Sempozyumu'nda Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu, tebliğinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sanayileşme hamlesini bütün yönleriyle ortaya koydu.
Atatürk'ün ekonomisi milli ekonomidir
Atatürk'ün ekonomi anlayışının milli olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Eyercioğlu şunları söyledi:
"Atatürk için ekonomi, milli bir ekonomidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1923'te dünya literatürüne kazandırdığı iki temel şey vardır; Bunlardan bir tanesi makro ekonomidir, bir diğeri de kalkınma ekonomisidir. Atatürk milli iktisadı; 'bugüne kadar bu milletin elinde olmayan ve yabancı unsurların elinde bulunan bütün ekonomik güçlerin milli olarak bizim vatandaşımızın eline geçmesi' olarak tarif ediyor. Bir diğer konu Atatürk'ün 'devletçilik' olarak yorumlanan ama kendinden sonra yanlış bir forma büründürülen ifadesidir. Gazi Mustafa Kemal, 'her halde devletin siyasi ve milli hususlarda olduğu gibi ekonomik işlerde de düzenleyici olarak kabul etmek gerekmektedir' diyor. Yani 'devlet ekonomiye müdahale etmelidir' diyor. O tarihlerde ekonomi de böyle bir görüş yok. Atatürk'ün bu sözleri söylediği tarihten 6 yıl sonra, 1929'da dünya büyük bir ekonomik buhrana giriyor ve o tarihte Keynes çıkıyor diyor ki, 'evet, devlet ekonomiye müdahale etmelidir.' Ama Adam Smith ile Keynes'in modeli, kamu borçlanması şeklinde yapmayı üretiyor ve bütün dünyayı büyük bir bataklığın içine sürüklüyorlar. İşte bu yanlışı ortadan kaldıran büyük prensip Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nde ortaya çıkıyor. 'Devlet mutlaka dengeleyici bir unsur olarak ekonomiye müdahale etmelidir. Üretim ve tüketim arasındaki dengeyi kurmak devletin vazifesidir' diyor Prof. Dr. Haydar Baş. Yani Atatürk'ün o günkü görüşü ile Haydar Baş Bey'in dünya literatürüne evrensel bir görüş olarak sunduğu Milli Ekonomi Modeli aynı doğrultuda, aynı kaynaktan beslenmektedir."
Fabrikalar Anadolu'da kuruldu
Atatürk'ün Anadolu'yu kalkındırmak için onlarca fabrika kurduğuna dikkatleri çeken Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu,
"Atatürk 46 tane büyük işletme kurdu. Osmanlı'dan kalan 86 milyon altın borç ödenirken ve bunu yaparken çok enteresandır sadece Şişecam fabrikası İstanbul'da kuruluyor, kalanların tamamı Anadolu'ya kuruluyor. Yıllardan beri ihmal edilmiş olan Anadolu'ya sahip çıkıyor Gazi Mustafa Kemal Atatürk" dedi.
BTP Genel Başkan Yardımcısı Eyercioğlu şöyle konuştu:
"Çok enteresan iki temel büyük iş vardır sanayileşmede; Biri Sümerbank'ın kurulmasıdır, biri de MTA'nın (Maden Teknik Arama) kurulmasıdır. İlk bütçenin içerisinde kalkınma bütçesinden yüzde 50 Sümerbank'a ayrılmış, yüzde 27'si de MTA'ya ayrılmış. Onun devamında da teknik eğitime bir pay daha ayrılmış. Çünkü yetişmiş insan gücü sanayileşmenin, kalkınmanın temel gücüdür. 1934'e kadar teknik elemanın olmadığı bu ülkede 1938'e kadar 16 bin 750 teknik eleman yetiştirilmiştir. Yeniden MTA gibi Sümerbank gibi dünyaya mal olmuş kalkınma modellerini hayata geçirebiliriz. Bunun tüyoları önümüzde. Bunun laboratuar uygulamaları dünyada. Yani artık Hoca Atatürk ile yeni bir çağ açabiliriz. Prof. Dr. Haydar Baş ile yeni kalkınma projemizi hayata geçirebiliriz." dedi.