Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinin ardından geniş katılımlı seçim değerlendirme programını 14 Nisan'da Trabzon'da gerçekleştirdi.
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın da katıldığı değerlendirme toplantısında, Bağımsız Türkiye Partisi kurmay kadrosu ile seçimlere katılan BTP'li belediye başkan adayları eksiksiz hazır bulundu. Programa Bağımsız Türkiye Partisine gönül vermiş vatandaşların da ilgisi büyük oldu.
Toplantıda BTP Genel Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu, Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, avukat Lütfullah Önder, Dr. Abdullah Terzi ve diğer BTP kurmayları seçim sonuçlarıyla ilgili görüşlerini ortaya koyan birer değerlendirme konuşmaları yaptı.
Programın son bölümünde BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş konuştu. Bağımsız Türkiye Partisi'nin oylarının görünenden kat kat fazla olduğunu ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi:
"Şu anda aldığımız oylara bakarak, zannetmeyin ki bizim bu kadar oyumuz var. Bizim aldığımız bu oyların en az 15 misli oyumuz var, bunu iyi bilin. Mesela 2002 seçimlerinde ben şahsen yüzde 20'nin altında oy beklemiyordum. Ama baktık ki bize yüzde 0.5 oy verdiler. Kalkıp isyan edecek halimiz yoktu.
Bugüne kadar her şeyle önümüzü kestiler. 31 Mart seçimlerinde 2015 yılında aldığımız oyu yüzde 336 artırdık. Ben bir hafta kadar önce mühim bir devlet adamıyla görüştüm. Bana bunun iki üç misli oy aldığımızı söyledi. Yani onun mübalağa yapması mümkün değil.
Gerçekten de öyle. Bize ciddi bir yöneliş oldu. Mesela, Adana, Ankara, Kahramanmaraş, Aydın, Balıkesir, Konya, Bursa, Malatya, Artvin, Samsun, Şanlıurfa, Yozgat, Kayseri, Kırklareli, Muğla, Erzurum… Bunların çoğuna gitmedik. Bunlar devrim yaptılar. 40 kat- 50 kat oyları artırdılar. 2002 seçimlerinde beklediğimizi bulamazken, bugün beklediğimizin üstünde bir sonuçla karşılaştık. Şunu anladım ki; bizi hukukun dışına itmek için çok uğraştılar. Baktılar, bizim böyle bir derdimiz yok. Vazgeçtiler, hukukun dışına asla çıkmayacağımızı gördüler. Bu sefer bizi tanımaya çalıştılar ve hakikaten de tanıdılar."
4 milyar insan bu sistemden besleniyor
Milli Ekonomi Modeli'nin benzersiz bir sistem olduğuna vurgu yaptığı konuşmasında Prof. Dr. Haydar Baş, "Bugün dünya bir araya gelse Haydar Hocanın sistemi gibi bir ekonomi modeli ortaya koyamaz.
Bu mümkün değil, Allah bunu bana nasip etti" dedi. Bugün 4 milyardan fazla insanın yaşadığı coğrafyalarda Milli Ekonomi Modeli'nin hayata geçtiğini dile getiren Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi:
"Bunun arkasında o kadar mühim bir gerçek var ki, bütün dünya BRICS (Brezilya-Rusya-Hindistan-Çin-Güney Afrika) adı altında bir araya geliyor.
Rusya bunun başını çekiyor. Çin'in bu birliğin içerisinde fevkalade bir yeri var. Hindistan öyle, Brezilya öyle, Güney Afrika öyle. Şu anda 4 milyar insan bu sistemden besleniyor. Ben Rusya'ya davet edildiğim zaman, 100 küsur insanla Rus Meclisine gittik. Beni çok ayrı bir kapıdan aldılar.
Baktım yanımdakileri başka bir kapıya yönlendirdiler. Neden böyle yaptınız diye sorduğumuzda, 'Burası özel bir kapıdır, bu kapıdan sadece siz girebilirsiniz' dediler. Rusya'da protokole çok dikkat ediliyor. İlk defa girmişiz tabii böyle bir dünyaya. Biraz merdivenleri çıktıktan sonra üstünde kitaplarımın olduğu bir masanın başına geldik. Kitaplarımızı imzaladık. Ama gördüğüm şeye hayretler içerisinde kaldım.
Ben bu kadar güçlü bir tezi yazıyorum, Türkiye'de aklı başında bir adam gelip de bana, 'Allah senden razı olsun, bu bizim kurtuluş simidimiz' demedi. Bırak onu, selam bile vermedi. Bu ifade ettiğim ile Rusya'da yaşadığımı ister istemez mukayese ediyorum. Ruslar ne yaptı, bizimkiler ne yaptı? Biz Rusya Meclisinde 6 saat bir konuşma süreci yaşadık. İlim adamları, siyasiler, bakanlar, parti genel başkanlarıyla ve iktisat öğrencileri Rusya'nın meclisinde beraber olduk.
Gerçekten de ben milletim adına çok gururlandım. Rus akademisyen Prof. Dr. Vladimir Lisiçkin bizi karşıladı. Tanıştık, konuştuk. 6 saatlik programında sonunda insan şaşırıyor, ben tezin sahibiyim, bana beni anlatıyorlar. Sevgili arkadaşlar, giderken de Türkiye Dışişleri Bakanlığına 'bize bir refakatçi gönderin' diye talepte bulundu arkadaşlarımız. Arkadaşlar hiçbir cevap gelmedi. Yaşadık bunu biz orada. Türkiye'ye geldik, adamlar bizden bir nokta haber vermediler."
BTP kadroları dört dörtlüktür
Bağımsız Türkiye Partisi'ni gizlemek için yıllardır büyük bir oyun oynandığına dikkatleri çeken Prof. Dr. Haydar Baş, "Biz hazırlanıyoruz, hazırlanıyoruz, seçim sathına çıktığımızda yüzde 1 oy dahi alamıyoruz. Büyük bir oyun oynanıyor. Ben bunu görüyorum ama ispatını yapamıyoruz" dedi. Prof. Dr. Haydar Baş sözlerini şöyle sürdürdü:
"En son bu seçimde 'Bundan sonra ben öyle seçime gireyim falan yok. Ne halleri varsa görsünler' dedim. Ama şunu çok iyi biliyorum; 'Sadece Türkiye'nin değil, dünyanın bana ihtiyacı var.' İktisat hocalarıyla bir araya geldiğimizde onları görseniz Haydar Hocanın talebesi zannedersiniz.
Bu Rus bilim adamlarından biri olan Prof. Dr. Victor Mininn ile konuşuyoruz. Bana, 'Hocam sen kendini çok yoruyorsun. Bütün dünya istese de istemese de sürünerek sana gelecek' dedi. Benim böyle bir iddiam yok, onların dediğini söylüyorum. Sevgili arkadaşlar ben ekonomiyi çok iyi biliyorum. Sadece ben değilim, benim kadrom da çok iyi yetişmiştir. Dört dörtlük, çok güçlü bir kadrom var. Ben de bununla iftihar ediyorum.
Bize deseler ki bize, 'hükümeti siz kuracaksınız, ama Trabzon'un dışından adam almayacaksınız.' Sadece Trabzon'daki kadromla 5 tane kabine kurarım. Artvin'den en az 5 tane kabine çıkartırım. Yani kadromuz hakikaten dört dörtlüktür, hiç kuşkunuz olmasın. Bakın şimdi hükümetin paraya ihtiyacı var. IMF'ye, şuraya, buraya gittiler, ne aldılar?
Havalarını aldılar. Hâlbuki oralara gitmelerine gerek yoktu. Sadece Türkiye değil, dünya da paraya sıkışmış durumda. İşin içinden çıkmaları mümkün değil. İnşaat sektörü, sanayi sektörü, tarım sektörü hepsi batmış durumda. Herkesin bize ihtiyacı var. Bu işi biz yaparız. Dikkat ederseniz baştan beni benim ekonomiye mal ettiğim en güçlü görüş tüketim eksenli analizdir. Çünkü tüketim olmadan üretim olmaz. Arkadaşlar bizim sistemimizde devlet veren el olacak. Bizim sistemimizde ev hanımı bir hanımefendi 2 bin 500 lira maaş alacak. Gelini de aynı şekilde alacak. Oğlu 1000 TL vatandaşlık maaşı alacak. Kocası işçi ise asgari ücret olarak 5 bin TL alacak.
Bizim modelimizde milletin gözü paradan doyacak. Zaten bu şu anda Milli Ekonomi Modeli hayata geçti. Batan Rusya, bizimle birlikte kalkındı, dünya lideri oldu. Çin şimdi Rusya'yı da geçti. Neden? Çünkü tüketimi destekledi. Çin şimdi 5-6 yıl önceki Çin değil, zenginleşti. Neden? Çünkü en büyük kaynak tüketimdir. Bu bir Milli Ekonomi Modeli devrimidir."
Susurluk'ta bizi hedef aldılar
Konuşmasında bu yılın Ocak ayında damadını asker ocağına teslim ettikten sonra dönüş yolundayken Balıkesir ilinin Susurluk ilçesinde kendisini hedef alan, terörle mücadele ekipleri ve çok sayıda polis tarafından uzun namlulu silahlarla yolunun kesildiği skandal saldırıyla ilgili de açıklamalarda bulunan BTP Genel başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Bir tane polis geldi. Bize 'oraya sür, buraya sür' diye talimat veriyor. Ben de ne oluyor diye dikkat kesiliyorum. Yani ortada bir suç yok. Adam beni görüp demez mi ki 'terörist budur.' Neyse arkadaşlara durdurun arabayı dedim. İndim aşağı. Beni gençlik yıllarımdan tanıyanlar bilir, kavgayı çok çok iyi bilirim. Onlar da anlamış olacak ki, iyi bir fikir mücadelesi verdik ve zaten oradaki karakolda bulunan trafik polisleri hepsi beni tanıdılar, 'Hocam' dediler. Bana terörist muamelesi yaparak, ne yapmaya çalışıyorsunuz diye kızdım. O manzarayı görmenizi isterdim, zannıma göre ne kadar büyük kötülük varsa onu yapacaklardı. Allah onlara müsaade etmedi."
Atatürk evliyadır
Salonda bulunanlara kaleme aldığı Hoş Geldin Atatürk kitabını en az üç defa okunmalarını tavsiye eden Prof. Dr. Haydar Baş, "okuduktan sonra da çok iyi düşünün, Atatürk çok farklı bir insandır" dedi.
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Hoş Geldin Atatürk kitabımızdaki her bilgi kaynaklıdır. Yokluklar içerisinde büyük başarılara imza atan Atatürk, sıradan bir insan değildir. Kendi ağzından şunu söylüyor: "Ben Meydan Dedesi Kemal'im." Meydan Dedesi arkadaşlar sünnilerin tabiriyle Kutb'ul Aktap, en büyük veli, evliya demektir.
Atatürk bu. Bunları öğrendikten sonra, 'Antıkabir'i abdestli ziyaret eden' dedim. Zannediyorlar ki ben iltifat ediyorum, hayır arkadaşlar Atatürk gerçekten büyük bir evliyadır. Hatta Şii itikadına göre Atatürk Hz. Fatıma'nın soyundan gelen Mehdi aleyhirresul'dür. Bunları anlatmamız da çok etkili oldu."