Türkiye'de 50 milyar dolara yaklaştığı tahmin edilen takibe düşen krediler yabancıların ilgisini çekiyor. Türk bankaların bilançolarındaki batık kredileri temizlemek için hazırlanan yasal düzenleme sonrası yabancı şirketler bu batık kredileri satın almak için girişimlerini hızlandırdı.
Bu batık krediler satıldığı takdirde borçluların kapısı bu yabancı şirketlerin gönderdiği icra ve haciz ekipleri çalacak. Bu yılın Eylül ayında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) bankalara takibe düşen 46 milyar liralık krediyi yılsonuna kadar yeniden yapılandırma veya satma talimatı verdi. Hükümet de her fırsatta ekonomiyi canlandırmak için sık sık Türk bankalarından özel sektöre daha fazla kredi vermelerini istiyor.
Bankaların da hükümetin istediğini yapabilmesi için batık kredileri ya oluşturulacak bir ortak bir yapıya ya da batık kredilerde uzmanlaşmış kuruluşlara devretmesi gerekiyor. Dolayısıyla binlerce vatandaşın ödeyemediği kredi borçları yakın gelecekte, 'tahsilât konusunda uzman' ve bu konuda kanuni haklarını merhametsizce kullanmaktan geri durmayacak yabancı şirketlere satılması kesin görünüyor.
Ancak burada yasal mevzuatta bazı sorunlar yaşanıyor. Türkiye'deki hukuki altyapı yabancılar doğrudan batık kredileri satın almalarına uygun değil. Türkiye'de doğrudan takipteki kredi satışlarına girmek isteyen yabancı fonların burada kurulu şirketlerinin olması lazım. O yüzden bu şirketler pazara girmek için farklı yollar arıyor.
Yabancı şirketlerin Türkiye'deki batık kredilere ilgisindeki son dönemdeki dikkat çekici artış, Türkiye'de takipteki kredi piyasasının daha da artacağını öngörmelerinden kaynaklanıyor.
Küresel çek-senet mafyası gibi
Batık ve takibe düşmüş krediler konusunda uzmanlaşmış olan bu yabancı kuruluşlar, adeta küresel çek-senet mafyası gibi iş görüyorlar.
Çek-senet mafyasından tek farkları alacaklara ateşli silah doğrultmamaları. Ancak tüm yasal düzenlemeler bu yabancı şirketler lehine olduğu için, borçlulara dünyayı zindan etmek konusunda mahirler. Yüzlerce avukat ordusuyla borçluların üzerine çullanan bu yabancı kuruluşlar, tabiri caizse borçluları soyup soğana çeviriyorlar.
Küresel çek-senet mafyası gibi çalışan bu yabancı şirketler, Türkiye'deki yasal düzenlemeler istediği noktada olmadığı için şu ana kadar Türk piyasasında çok fazla varlık gösteremediler. Ancak uzmanlar, hükümetin önümüzdeki dönemde yabancı şirketlerin doğrudan batık kredileri satın alabilmesi için bazı yasal düzenlemeler yapma hazırlığı içerisinde olduğunu ifade ediyor.
İnşaat ve enerji sektörü popüler
Türkiye'de takibe düşen kredileri satın almakla ilgilenen yabancı şirketler dikkatini özellikle inşaat ve enerji sektörüne çevirmiş durumda.
Batık kredilerin yaklaşık yarısı da bu sektörlerde faaliyet gösteren şirketlere ait. Türkiye'deki batık kredilerle ilgilenen küresel şirketlerden Houlihan Lokey Orta Doğu ve Afrika Eş Başkanı Joseph Julian, geçen hafta yaptığı bir açıklamada, Türkiye'deki elektrik fiyatlarında Mart ayındaki seçimlerden bu yana yapılan yüzde 30'luk zammın sektörü cazip hale getirdiğini vurgulamıştı.
Julian, "Yatırımcılar bu sektörde takibe düşen krediler ve icralık varlıklara yönelmek için iyi bir zaman olduğunu düşünmeye başladı" sözlerini kullanıyor.
Kimler ilgileniyor?
Türkiye'deki bankaların portföylerinde yer alan 50 milyar dolara yaklaştığı tahmin edilen batık krediyle ilgilenen yabancı şirketler arasında Japon Orix ve US Bain Capital, SC Lowy ve Houlihan Lokey varlık yönetim ve danışmanlık şirketlerinin de adları geçiyor.
Geçtiğimiz günlerde açıklamalarda bulunan SC Lowy Avrupa Direktörü Devid Beckett, yıl sonuna kadar Türk bankalarla bir anlaşma yapmayı hedeflediklerini belirterek, "Bankalar potansiyel anlaşmalardaki göstergeleri değerlendiriyor ve bizimle likidite opsiyonlarını tartışıyor. Bu iyi bir başlangıç" ifadelerini kullanmıştı.
Borçlu vatandaşı iyi günler beklemiyor
Batık kredilerin yabancılara satışı gerçekleştiği takdirde, bu satışlarda büyük indirimler söz konusu olacak. Şöyle ki; yaklaşık 50 milyar doları bulan Türkiye'deki bankaların vatandaşlardan alacakları, yüzde 90'a varan, hatta aşan oranlarda indirimlerle yabancılara satılacak.
50 milyar dolarlık batık krediyi en az yüzde 90 iskontoyla 5 milyar dolara kapatacak yabancı şirketler, hemen kolları sıvayıp, borçlu vatandaşların peşine düşecek. Bu durum Türkiye'de bankalara borçlu olan, borçları takibe düşmüş vatandaşları iyi günlerin beklemediğini gösteriyor.