Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından yapılan yeni bir çalışma, tüm dünyada çevreye yayılan plastik atıklar nedeniyle ne kadar plastik yediğimizi ortaya çıkardı. Araştırmacılara göre esas plastik alımı kaynağı içme suyu. Ancak okyanuslar ve denizler plastikle kirlendikçe, deniz ürünlerinin de önemli bir plastik kaynağı haline geldiği söyleniyor. Dünya Doğayı Koruma Vakfı raporuna katkıda bulunan, Southampton Üniversitesi'nde plastik kirlilik alanında araştırmalar yapan Malcolm Hudson, "Plastik atıklar, vahşi yaşam veya insanlar tarafından yenecek kadar küçük parçacıklara ayrılmayı bekleyen saatli bombalar. Plastikler yendikten sonra zararlı etkilere de yol açıyorlar" diye konuştu. WWF, plastiklerin ne kadar büyük bir soruna yol açtığını göstermek amacıyla insanlar tarafından tüketilen plastik miktarını şu şekilde ifade etti: "1 ayda: 21 gram. Bir lego parçacığı kadar. 6 ay: 125 gram. Mısır gevreği yenen bir kabı dolduracak kadar. 1 yıl: 250 gram. Büyük bir yemek tabağını dolduracak kadar. 10 yıl: 2.5 kilogram. Bir can simidi kadar. Ömür boyunca: 20 kilogram veya daha fazla. 2 geri dönüşüm çöp kutusu kadar."
Plastik parçacıklar vücuda giriyor
Araştırmacı Malcolm Hudson, "Gıdalarla birlikte plastik parçacıkları yutsak da çoğunu vücut tarafından emilmeden vücuttan atıyoruz ve bu parçalar bize zarar vermiyor" dedi. Mikroplastikler, 5 milimetre veya daha küçük ölçüde olan plastik parçacıklara deniyor. Bunlar daha sonra nanometre ölçeğinde daha küçük parçalara indirgeniyor. Nanometre ölçeğinde (1 metrenin 1.000.000.000'da biri), bu parçacıkların sindirim sistemimiz tarafından emilmesi ve vücuda girmesi mümkün. Emildikten sonra vücut bunları kana veya lenf sistemine geçiriyor, daha sonra da organlara giriyor. Nanometre kadar küçük ölçülerde ne kadar plastik parçacık bulunduğu ise henüz bilinmiyor.