Bağımsız Türkiye Partisi Parti Sözcüsü Emre Polat,"ABD'nin açıkladığı CAATSA yaptırımları konusunu dikkatle takip ediyoruz. Bu konuda hükümetin dik bir duruş sergilemesi, asla ve kat'a geri adım atmamasını temenni ediyoruz."dedi.
BTP Parti sözcüsü Polat gündeme dair yaptığı açıklamada şunlara yer verdi."ABD'nin açıkladığı CAATSA yaptırımları konusunu dikkatle takip ediyoruz. Bu konuda hükümetin dik bir duruş sergilemesi, asla ve kat'a geri adım atmamasını temenni ediyoruz. Çünkü ABD yönetiminin aldığı bu karar doğru okunduğu takdirde, ülkemizin milli duruş sergilemesinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılacaktır.
ABD Ülkemize dost değildir
Polat: Amerika ülkemize dost değildir. CAATSA yaptırımları denilen uygulamanın açılımı şu:
"ABD'nin hasımlarıyla yaptırımlar yoluyla mücadele yasası" bu tanım bizi hiç şaşırtmadı. Çünkü ABD Türkiye'ye hiç dost olmadı, Türkiye'yi her zaman hasım olarak gördü.
ABD'nin 2017 yılında onayladığı Hasımlarıyla Mücadele Yasası CAATSA çerçevesinde Rusya, İran, Çin ve Kuzey Kore'ye yaptırımlar uygulanmıştı.
Yani ABD için dünyada 4 tane büyük hasım var ve bunlardan bir tanesi de Türkiye.
Peki, bu hasımlık yasası ile bize neler uygulayacakmış. 12 madde açıklanmış ve bu 12 maddeden en az 5 tanesi uygulanabilirmiş. İnanın bu maddelerin hiçbir önemi yok. Türk medyası ve muhalefetin "hangi 5 madde" tartışmalarını da yersiz buluyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ABD'nin bu pervasız ve düşmanca tavrına asla boyun eğmemeli ve gereken cevabı misliyle vermelidir.
Bu hasımlık yasasının devreye alınmasının sebebi de, Türkiye'nin Rusya'dan aldığı S400 hava savunma sistemleri. ABD'nin, Türkiye'nin kendisi dışında hiçbir yerden bırakın hava savunma sistemini tek bir tabanca bile almasına müsaade etmiyor oluşu, bugüne kadar ABD'ye karşı takınılan ve bize yakışmayan bir politikanın sonucu değil midir? Bu nasıl bir dostluk, bu nasıl bir müttefiklik, bu nasıl bir stratejik ortaklıktır?
Bu tanımların hiçbirini kabul etmiyoruz. Hükümetin ABD'ye karşı takındığı tutumu acilen değiştirmesini istiyoruz. Milli bir bakış açısına acilen dönülmesinin ülkemizin geleceği açısından hayati önemde olduğunu ve bu milli çerçeveye dönülmesi sürecinin sonuna kadar takipçisi ve destekçisi olacağımızı beyan ediyoruz.
Milli Ekonomi Modeli devreye konulmalıdır
Ülke olarak bu milli duruşa ulaşabilmemizin yegâne yolunu biz çok iyi biliyoruz. Bir saniye bile vakit kaybetmeden merhum Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın Milli Ekonomi Modeli, Sosyal Devlet, Milli Devlet projeleri hayata geçirilmeden bu milli duruşun gerçekleşmeyeceğinin farkındayız.
Genel Başkanımız Hüseyin Baş ile milletimize bu milli duruşu ve dünyanın en müreffeh toplumu olma idealini gerçekleştireceğimiz sözünü veriyoruz.
Türkiye'nin bağımsızlığı, binlerce yıllık devlet tecrübesi ve milli duruşu ile asla bağdaşmayacak bir politikaya hükümetin sürüklenmesini asla kabul etmiyor, bu düşmanca tavırlarından ötürü Amerika'yı kınıyoruz.
Hükümete de şu çağrıda bulunuyoruz:
Üzerinden aylar geçmesine rağmen S400 hava savunma sistemleri neden hala aktif edilmedi?
Acilen milyarlarca dolar harcadığımız ve ülkemizin milli savunmasını ilgilendiren bu savunma sistemleri aktif edilmelidir.
Biz bu hava savunma sistemlerini alırken, bu gelişmeleri, tehlikeleri öngörerek almadık mı? Bugün karşılaştığımız durum, yani yaptırımlarla başlayan sürecin çok daha derinleşmesi sonucu vuku bulduğunda ülke olarak karşı karşıya kalacağımız tehlikelerde kendimizi nasıl savunacağız?
Bu bağlamda özellikle kendi savunma sanayimize daha fazla ağırlık verilmeli, başta ABD ve Avrupa olmak üzere savunma sanayinde dışa bağımlılık acilen bitirilmelidir. Gerçek dostun ve düşmanın farkına varılmalıdır.
Bizler Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün çerçevesini çizdiği "Yurtta Barış Dünyada Barış" düsturundan hareketle hiçbir komşumuzun toprağında gözümüzün olmadığını ama kendi haklarımızı da sonuna kadar kullanacağımızı tüm dünyaya göstermek mecburiyetindeyiz.
Dosta güven, düşmana korku veren Milli duruşumuzdan asla taviz veremeyiz.
Özellikle hükümetin ABD ile yakın ilişki kurma isteği, ABD'nin ülkemize diz çöktürmesine ve istediğini alması sonucunu doğurmamalıdır.
Hükümetin bu noktada sergileyeceği her türlü milli ve kararlı duruşun sonuna kadar arkasında olduğumuzu bir kez daha hatırlatıyoruz.