HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 24 ŞUBAT 2025, PAZARTESİ

"Değil Mesut Özil’i bugün Ronaldo’yu Messi’yi getir, daha iktidarda kalamazsın"

-Muhalefete çağrı; İktidara "Sen % 50 isen, biz de muhalefet olarak %50'yiz" diyebilmeliyiz
-Değil Mesut Özil'i bugün Ronaldo'yu Messi'yi getir, daha iktidarda kalamazsın
-Bu millet para harcayamadığı için enflasyon oluyor
-Çözüm; Milli Ekonomi Modeli 
-BTP lideri Hüseyin Baş Bursa il kongresinde konuştu
24.02.2025 12:35
"Değil Mesut Özil’i bugün Ronaldo’yu Messi’yi getir, daha iktidarda kalamazsın"
"Değil Mesut Özil’i bugün Ronaldo’yu Messi’yi getir, daha iktidarda kalamazsın"
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş partisinin 9. Olağan Bursa İl Kongresine katıldı.
Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen kongrede Zeki Garaçoğlu Bursa İl Başkanı seçildi.
Yoğun katılımın olduğu kongrede tüm partililer birlikte marş söyledi, salonda coşkulu anlar yaşandı.
Kongrede konuşan BTP lideri Hüseyin Baş, sıcak gündeme ilişkin dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.
BTP liderinin konuşmasından satır başları şöyle;

AK Parti'ye Mesut Özil yanıtı

Alman milli futbolcu Mesut Özil yerli ve milli iktidar AK Parti'nin MKYK'sına girmiş. Kendilerince şöyle bir toplumsal mutabakat oluşturuyorlar, bize pazarlıyorlar, bu oyuna gelmeyelim. Bilboardlara reklam giriyorlar; 11 milyon üyemiz var, diğer siyasi parti vekilleri bize geçiyor. MKYK'mıza sanatçılar, sporcular, toplumun her kesiminden insanlar katılıyor. Yani 'biz AK Parti olarak çok güçlüyüz' imajı vermeye çalışıyorlar. Aslında bu erimekte olan bir iktidar partisinin son çırpınışlarının ispatıdır. AK Parti'ye şunu söyleyeyim: "Değil Mesut Özil'i bugün Ronaldo'yu Messi'yi getir, daha iktidarda kalamazsın."

Muhalefete % 50 çağrısı 

Bugün iktidar muhalefete şöyle davranıyor: 'Ben % 50'yim, sen 3'sün, sen 5'sin, sen 7'sin sen 10'sun, sen 25'sin. Yani parça parça bir yapıdasın. Dolayısıyla hiçbirinizin yüzde 50 kadar geçerliliği yok' imajı veriyorlar. O halde bize düşen, bizim de oturup, "sen % 50 isen biz de kalan %50'yiz" diyebilmeliyiz. Şu klasik cümleyi kullanmayacağım, 'Görüşlerimiz farklı olsa da' cümlesini kullanmayacağım. Bizim hangi görüşümüz farklı? Bunu masaya yatıralım. Hepimiz Atatürkçü müyüz? Evet. Hepimiz laik, demokratik, Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletinin savunucuları mıyız? Evet. Hepimiz bu ülkenin hortumlanmasına karşı mıyız? Evet. Hepimiz yoksulun yanında mıyız? Evet. Hepimiz Türk milletinin kardeşliğini savunuyor muyuz? Evet. O zaman neyimiz farklı olabilir? Her şeyimiz aynı değil mi? Ben bu güzel kalabalığın önünde bütün Türkiye siyasetine şöyle sesleniyorum: Ben Hüseyin Baş. Bağımsız Türkiye Partisi'nin bütün organlarından yetkisini almış, onlar adına demokrasi ile birlikte konuşan genç kardeşiniz olarak diyorum ki: Ben bu düzenin değişmesi, demokratikleşmesi, Atatürkçüleşmesi için her şeye, her türlü zeminde uyum sağlayacağıma söz veriyorum. "Ya işte bir yerlerle bir şeyler yapmak istiyor" diyebilirler, hayır. Ben haklı mücadelemizi tek başımıza kalsak da yapmaya kararlı bir olan siyasi oluşumun içinde olduğumu bilen biriyim. 

Elitaş'ın açıklaması ve 'para basma enflasyon olur' cümlesi aynı manaya geliyor

Sayın AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş bir açıklama yaptı: Emekliye 10 bin lira daha verirsek, tasarruf etmez, parayı harcar dedi. Şimdi bütün muhalefet buna karşı çıkıyor ama yine felsefe yapalım. Bana şunun cevabını verin: Çok para verirsen enflasyon olur demekle Mustafa Elitaş'ın dediği arasında ne fark var? Aynı şeyi söylüyor. Hatta Mustafa Elitaş bunu muhalefete yaranmak için söylüyor. Çünkü söylediği şey, yıllarca 'vatandaşa para verirsen enflasyon olur' cümlesinin bir versiyon anlatımıydı. Biz de yıllardan beri hep şunu savunduk: Bu millete para verirsen enflasyon olmaz. Çünkü bu millet para harcadığı için enflasyon olmuyor. Bu millet para harcayamadığı için enflasyon oluyor.  
Kavramları iyi anlamamız gerekiyor. Sayın Elitaş'a tabi biz de diyelim: Bu milletle dalga geçmeyin. Yeter. Bu ifade dalga geçmektir. Ama AK Parti'nin yönetim biçimine muhalefet eden genel muhalefet de yıllarca bu saikle muhalefet etti, bunu da bilelim. 


Çözüm Milli Ekonomi Modeli 

Bu ülkede muhalefet de ekonomiyi düzeltecek bir formüle sahip değil. Kim bu formüle sahip? Elinde Milli Ekonomi Modeli olan Bağımsız Türkiye Partisi sahip. Çok basit tariflerle anlatıyoruz: Çiftçiyi destekle, hayvancıyı destekle, neyi sattıysan geri al, daha önce devlete olan fabrikaları devletleştir, devlet eli ile özel sektörü destekle, milletin cebi para görsün, bilimi takip et, teknolojiyi takip et, demokratik ol, hukuka dayan, ülkede ekonomik problem kalmasın. Bu kadar basit. Ama burada ince çizgiler, kodlar var. Nedir onlar. Devletleşeceksin. Bu birçok kişiyi rahatsız ediyor. Başta kimi? Örnek olarak Tüsiad'ı. Niye? Çünkü devletle rekabet etmek durumunda kalacak, hayır. Burayı yanlış anlamayalım. Milli Ekonomi Modeli'nin anlattığı devletin yatırım politikalarında, devlet özel sektörle rekabet etmez. Bilakis özel sektörü de desteklemek ve dar gelirli vatandaşı desteklemek için bir devletçi anlayış vardır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--

logo

   E-posta: bilgi(@)karabukilkhaber.com
Tüm hakları Karabük İlk haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr