HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 16 NİSAN 2025, ÇARŞAMBA

Bugün Matem Günü

29.08.2020 00:00
Bugün Matem Günü
Bugün Matem Günü

Bugün Muharrem ayının 10'uncu günü…

İmam Hüseyin (a.s.) efendimizin Kerbela'da 72 yareniyle beraber şehadet şerbetini içmesinin yıldönümü, Aşura Günü…

Âlemlerin yüzü suyu hürmetine yaratıldığı Hz. Peygamberimiz'in (s.a.v.) "oğlum" diye hitap ettiği, "O Bendendir, Ben de O'ndanım" dediği cennet gençlerinin efendisi, tüm insanlığın örneği Ehl-i Beyt'ten olan Hz. Hüseyin ve yarenleri bu gün 30 bin kişilik zalimler güruhu tarafından şehit edilmiştir. 

Allah yolundan ayırmasın, şefaatlerinden mahrum etmesin. 

Muharrem ayı tarihin birçok döneminde bereketin, faziletin ayı olarak ifade edilirken, İmam Hüseyin'in şehadetinden sonra "matem ayı", 10 Muharrem de "matem günü" olmuştur.

Kan dökmenin, herhangi bir insanı dahi öldürmenin dinimizce haram kılındığı, Mekkeli putperestlerin bile savaşmaktan uzak durduğu bu mübarek aylarda ve günlerde; hakkında tertemiz olduğuna dair Kur'an ayetinin bulunduğu (Ahzab, 33), cennet gençlerinin efendilerinden olduğuna dair birçok hadis-i şerifin bulunduğu (Tirmizî, Menâkıb, 30/3768) bu büyük insanın canına kast edenlerin ne dünyada ne de ahirette yatacak yerleri yoktur.

Peygamber efendimiz (s.a.v.) daha hayattayken birçok defa İmam Hüseyin'in şehadetinden bahsetmiş ve gözyaşlarını tutamamıştır. Prof. Dr. Haydar Baş'ın İmam Hüseyin eserinde bu konuda birçok örnek aktarılmaktadır.

Hafız Ahmet bin Hüseyin Beyhaki, Umeyr kızı Esma'dan şöyle naklediyor:

Hüseyin (a.s.) dünyaya geldiğinde Resulüllah (s.a.v.) yanıma gelerek, "Ey Esma! Çocuğumu bana getir" diye buyurdu. Ben Hüseyin'i beyaz bir kundağa sararak Resulüllah'a götürdüm. Resulüllah (s.a.v.) onun sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okuduktan sonra Hüseyin'i bana verdi ve ağlamaya başladı. 

Resulüllah'a, "Anam babam Sana feda olsun Ey Allah'ın Resulü, ağlamanızın sebebi nedir?" diye sorduğumda, âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber, "Bu çocuğuma (Hüseyin'e) ağlıyorum" diye cevap verdi.

Hakim Nişaburi, Haris'in kızı Ümm'ül- Fazl'dan şöyle rivayet ediyor:

Bir gün Hüseyin'i (a.s.) Hz. Resulüllah'ın (s.a.v.) yanına götürüp onu Peygamber'in kucağına verdiğimde Hazretin yüzünü diğer tarafa çevirerek ağladığını gördüm. 

Bunun üzerine, 'Ya Resulallah! Anam babam Sana feda olsun, Size ne oldu (niçin ağlıyorsunuz?)' diye sorduğumda şöyle buyurdular: 

"Cebrail şimdi yanıma gelerek ümmetimin bu çocuğumu öldüreceğini Bana haber verdi. Daha sonra Cebrail Hüseyin'in katledildiği yerden kan renkli olan bir avuç toprak Bana getirdi."

İbn-i Sa'd "Tabakatü'l-Kübra" adlı kitabında Hz. Aişe'den şöyle naklediyor:

Resulüllah'ın (s.a.v.) bir gün uyuduğu sırada Hüseyin içeriye girdi ve Resulüllah'a doğru yürümeğe başladı. Ben onu Resulüllah'tan uzaklaştırıp işimin başına döndükten sonra Hüseyin tekrar iki âlem serverinin yanına yaklaştı. 

Bu sırada Hz. Peygamber ağlar bir şekilde uykudan uyandı. "Niçin ağlıyorsunuz?" dediğimde, "Cebrail Hüseyin'in şehit düşeceği yerin toprağını Bana gösterdi. Allah'ın gazabı onun kanını dökenlere çok şiddetlidir" diye buyurdu.

Evet, Allah'ın gazabı gerçekten mü'min olanların üzerine olmayacağına göre O'nu şehit edenleri hala Müslüman olarak gösterme gayretlerinin batıl olduğu aşikârdır.

Bir diğer önemli nokta ise; İmam Hüseyin'in şehadetine ağlayıp da O'nun, şahadetiyle vermek istediği mesajı kavramamak Allah'ın muradını kavramamak demektir.

İmam Hüseyin'in mücadelesi, İslam'ı kullanarak insanlara zulmedenlere karşıdır.

Hüseynî duruş, şartlar ne olursa olsun, batılın karşısında dimdik durmayı gerektirir.

Eğer birileri İmam Hüseyin'in yolunda olduğunu iddia edip, ardından üç kuruşluk dünya menfaati uğruna yanlış olanların safında yerini alıyorsa; bu onların, İmam Hüseyin'e biat etme vaadiyle mektup gönderip, ardından da Yezid'in ordusunda saf tutan ve İmam Hüseyin'i şehit eden zalimler arasında olduğunu göstermektedir.

Unutmayalım ki İmam Zeynelabidin'i (a.s.) Yezid'in güruhuna teslim eden Kufeli de ağlayarak bu ihaneti yaptı. Ehl-i Beyt'i sevmede; Kufeliler gibi değil, en zor şartlarda bile İmam Hüseyin'in yanından ayrılmayan yarenleri gibi olmalıyız. Allah nasip eylesin.

Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Hüseyin'i şehit eden ve de sonraki dönemlerde de Ehl-i Beyt nesline çile çektiren "Emevi zihniyeti"ni şöyle ifade etmektedir:

"İmam, koltuk derdine düşen Emevi zihniyetinin nefsi arzularıyla şehit edilmiştir. Emevi zihniyeti ise, Resulüllah'ın 'oğlum' dediği İmam Hüseyin efendimizi, Allah'ın rızasını kazanacaklar umudu ile kandırdığı Müslümanlara öldürten zihniyettir.

Masum imamları 'halifelik elimizden gidecek' kaygısı ile hapislerde süründüren, can endişesi içinde yaşatan da bu zihniyettir.

Dini halifelik koltuğu uğruna kullanan zihniyetin ta kendisidir Emeviler…"

Allah sıratı müstakiminden, Ehl-i Beyt'in yolundan bizleri ayırmasın. Âmin.
Murat Çabas
Yazarın Yeni Mesaj gazetesindeki yazısından alıntıdır.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--

logo

   E-posta: bilgi(@)karabukilkhaber.com
Tüm hakları Karabük İlk haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr