HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 03 ŞUBAT 2025, PAZARTESİ

Ayasofya diyalogun simgesi mi olacak?

11.07.2020 00:00
Ayasofya diyalogun simgesi mi olacak?
Ayasofya diyalogun simgesi mi olacak?

Orhan Dede

Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya'nın statüsünün müze olarak değiştirildiği 1934 Bakanlar Kurulu kararının iptaline karar verdi.

86 yıl önceki Bakanlar Kurulu kararının iptali yönündeki bu karardan birkaç saat sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla yönetimi Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredilen Ayasofya resmen ibadete açılmış oldu.

Bir Müslüman olarak elbette Ayasofya'nın ibadete açılması bizi sevindirir, ancak bazı konularda ciddi şüphelerim var. Hükümet bir taşla bir kaç kuş vurma amacını güdüyor olabilir. 

Ayasofya tartışmaları başladığında AK Parti hükümetinin 2004 yılında Antalya Belek'te açtığı dinler bahçesi geldi aklıma. Hani o Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kurdelesi kesilerek açılan içinde kilise, havra ve mescidin bulunduğu dinler bahçesi var ya, işte orası…

Peki, aradan geçen 16 yılda ve bunca yaşanan şeyden sonra değişen bir şey var mı hükümette? 

Bence temel noktalara yaklaşımda hiçbir değişiklik yok. 

Söz konusu dinler bahçesi gibi yüzlerce adım atılmasına neden olan dinler arası diyalog projesi Vatikan'ın Hıristiyan olmayanları Hıristiyanlaştırmak için ortaya attığı bir projeydi ve Türkiye'deki en önemli taşeronu Fetullah Gülen'in liderliğini yaptığı FETÖ'ydü. 

Çok ön planda olmasa bile dinlerarası diyalogun meyveleri sayılabilecek olan icatların hiçbirinde geri adım adım atılmadı. Yani dinlerarası diyalog projesinin meyveleri ülkemizde dimdik ayakta durmaktadır. 

Dolayısıyla hükümet 'Ayasofya'yı açacağız' dediği zaman, sütten ağzı yandığı için yoğurdu üfleyerek yemek zorunda kalan herkes gibi benim de tüylerim diken diken oluyor ve ister istemez bir bit yeniği arıyorum.

Şimdi gelelim şu bir taşla birkaç kuş vurma meselesine… 

Hükümetin Ayasofya'yı açmasıyla birlikte ilk mesaj muhafazakâr seçmenedir. 

Hükümet muhafazakâr seçmen için artık bir simge haline gelmiş olan Ayasofya'yı ibadete açarak, bu adımı atan iktidar olarak tarihe geçmek ve seçmene verilen bu gazla bir ya da belki de birkaç seçimi endişe etmeden kazanmak istiyor. 

Ayasofya ibadete açıldıktan hemen sonra çok geçmeden baskın bir erken seçim gelmesi de muhtemeldir. 

Bu icraatın sıcaklığı soğumadan iktidar, Ayasofya'yı açan hükümet olarak seçmen karşısına çıkmak isteyebilir. Zira bu fırsat kaçırılırsa ekonomiden tutun da dış politikaya kadar sayısız sorunlar gündeme geleceği için sandıktan galibiyetle çıkmak iktidar için çok zor görünmektedir. Ayasofya hamlesi bu sorunların üstüne çekilecek bir perde olacaktır. 

Buraya kadar ifade ettiğim nedenler hükümet için Ayasofya'yı ibadete açmak için yeterlidir. 

Ancak hükümet, içeride muhafazakâr seçmenlere göndereceği Ayasofya mesajının Avrupalı dostlarını (!) üzmesinden endişelidir. 

Bu sorunu aşabilmek için hükümetin başvurabileceği yöntem aynı zamanda meselenin beni asıl endişelendiren yönünü de oluşturuyor. 

Ayasofya ibadete açıldığına göre duvarlardaki Hıristiyanlığı temsil eden ikonalar ne olacaktır? Teslis inancını temsil eden bu görseller orada durduğu halde kılınan namaz ibadet değil, olsa olsa Papa'nın Sultanahmet'te durduğu huzur duruşu olacaktır.

Geçmişteki icraatları göz önünde bulundurduğumda hükümetin Ayasofya'yı yeni bir dinler bahçesine çevirebileceği endişesini de taşıdığımı ifade etmeden geçemeyeceğim. 

Bu yüzden benim en büyük endişem İstanbul'un fethinin sembolü olan Ayasofya'nın dinlerarası diyalogun sembolü haline getirilme tehlikesidir. 

Bu bağlamda Ayasofya'nın tam bir cami olarak ibadete açılmasına elbette sonuna kadar taraftarım, ancak bir tarafta eskiden kilise olduğunu gösteren ikonalar varken, sadece siyasi rant uğruna Ayasofya şovu yapılmasına karşıyım. 

Hele hele fethin sembolü Ayasofya'nın dinlerarası diyalogun sembolü haline getirilip, Hıristiyanların ayinlerine açılması gibi gizli bir düşünce varsa buna kökten karşıyım. 

Böylesi bir adım hem Fatih Sultan Mehmet'in emanetine ihanet, hem de çok büyük bir cinayet olacaktır.  
Yazarın Yeni Mesaj gazetesindeki yazısından alıntıdır...

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--

logo

   E-posta: bilgi(@)karabukilkhaber.com
Tüm hakları Karabük İlk haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr