ABD bizi birbirimize düşürmek istiyor !

İranlı komutanın Irakta ABD tarafından şehit edilmesinin ardından Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof.Dr.Haydar Baş yaptığı 
açıklamada şunları söyledi ;
"Türkiye'nin her zaman olduğu gibi bugün de birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Aslında ülkemiz ayrı ayrı bireylerden oluşmasına rağmen kültürü, medeniyeti ve inancı birdir, beraberdir. Dikkat ederseniz, ayrı olduklarını iddia ettiğimiz bireyler arasında bugüne kadar bir kavga ortamı olmamıştır. Mesela Kürt kardeşlerimizle Türk kardeşlerimizin kavga ettiğini duydunuz mu? Mümkün değil. Veya Laz kardeşlerimizde Boşnak kardeşlerimizin kavga ettiğini duydunuz mu? O Boşnak'tır bu Laz'dır gerekçesiyle böyle bir kavga mümkün değil. Yani Türkiye'de kabul etsek de etmesek de ciddi bir beraberlik ve birlik var. Yabancı güçler, batılı devletler insanlar arasında olmasını istedikleri, planladıkları Şii-Sünni kavgasını çıkartmaya çalışıyorlar. Kabul etsek de etmesek de tarih boyunca Müslümanlar maalesef bu oyuna gelmişlerdir. Biz bu oyunu gördük ve Ehl-i Beyt külliyatını bu nedenle kaleme alma gereği hissettik. 10-15 bin sayfalık eserler yazdım. Bu konu hakkında bir sürü Ayeti Kerime, yüzlerce Hadis-i Şerif var. Yani olmaması gereken ayrılıkları birileri zorla gündem etmeye çalıştılar. Ve maalesef öncülüğünü ABD'nin yaptığı ecnebi güçler Müslümanların kavga etmesini, birbirine düşmesini ve İslam âleminin yokluğa doğru sürüklenmesini istiyor.

İşte eserlerimiz bu konuda hakikaten birlik ve beraberlik için ciddi derecede hizmet etmiştir ve bu ayrılığın önüne geçmiştir." 

Her Müslüman Ehl-i Beyt'i örnek almalıdır

Ehl-i Beyt ile ilgili Kur'an-ı Kerim'deki ayetlerden örnekler veren Prof. Dr. Haydar Baş, gerçek manada tam bir Müslüman olmak için Ehl-i Beyt'in yaşantısının örnek alınmasının şart olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Tathir ayetinde Allah (c.c.) şöyle buyuruyor: 'Yüce Allah ancak ve ancak siz Ehl-i Beyt'ten her türlü pisliği gidermek ve sizi tertemiz yapmak ister.' (Ahzap suresi, 33) Yani Ehl-i Beyt tertemizdir.
Esasen bir Müslüman'ın gerçek manada tam bir Müslüman olması için Ehl-i Beyt'in yaşantısını kendisine örnek alması lazım.
Mübahele ayetinde ise Cenab-ı Hak (c.c.) şöyle buyuruyor: "Kim sana gelen ilimden sonra, onun hakkında seninle çekişip-tartışmalara girerse de ki: Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım; sonra karşılıklı lanetleşelim de Allah'ın lanetini yalancıların üzerine kılalım."

(Âl-i İmran suresi, 61) Necran Hıristiyanları kendilerinin de iman ehli olduklarını iddia ediyorlardı. İşte bu Ayeti Kerime bunun üzerine nazil oldu.

Resulullah bu Hıristiyanlara, 'üç sebepten dolayı siz iman ehli değilsiniz. Haça tapıyorsunuz, İsa Allah'ın oğludur diyorsunuz ve domuz eti yiyorsunuz. Bu üç sebepten dolayı sizler Müslüman değilsiniz' dedi. 

Ehl-i Beyt'siz İslam olmaz

"Maalesef Ehl-i Beyt'in kıymeti o dönemde çok zor anlaşıldı" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Ehl-i Beyt dosdoğru bir hayat yaşayan bir zümredir. Ehl-i Beyt'in birincisi Peygamber Efendimizin şahsı, ikincisi Hz. Fatıma annemiz, İmam Ali efendimiz, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin efendilerimizdir.
Bu Ehl-i Beyt ailesi Cenab-ı Hakk'ın (c.c.) Kur'an'da bahsettiği insanlardır. Bu mübarek ailenin, yani Ehl-i Beyt'in yaşantısını birebir hayatına geçiren insanlar, kazanmış insanlardır. Allah şefaatlerinden mahrum eylemesin.

Müslümanların birbirine düşmesi, birbirini hasım görmesi için gayret sarf eden ecnebiler, bu konuda hakikaten ciddi şekilde adımlar attılar ve İslam coğrafyasında birçok savaşların çıkmasına neden oldular.

Bunların tamamını el birliği ile ortadan kaldıracağız ve Allah'ın istediği 'Müslüman birbirinin kardeşidir' anlayışını hâkim kılacağız inşallah. Bunu yaptığımız zaman bütün dertler kendiliğinden halledilecektir inşallah" diye konuştu. 

Ehl-i Beyt'ı inkâr edenin aklına şaşarım

Şii'nin de Sünni'nin de Müslüman olduğunu ifade eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Ba, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: "İmam-ı Cafer büyük bir evliya, büyük bir âlimdir. İmam-ı Azam'ın hocası, İmam-ı Cafer'dir.

İmam Azam, zaman zaman gider, Onunla beraber bazı konuları görüşür, öğrendiği bilgilerle birlikte kendi görüşlerini ortaya koyardı. Yani onlar birbirinin hasmı değildi, bilakis dostuydu. İmamlar hep birbirini tamamlayan umdelerdir.

Hiçbir zaman Ehl-i Beyt imamlarının birbirini inkârı söz konusu değildir, mezhepleri inkârı söz konusu değildir. Hepsi birbirini tamamlar.
Bütün mezheplerin yönelmesi gereken merkez Ehl-i Beyt kurumudur. Ehl-i Beyt'ı inkâr edenin, bir defa aklına şaşarım. Ama böyle bir Müslüman'ın olduğunu da zannetmiyorum."